Kategori: Çevre ve Doğa

  • 17. Karaduvar Tarım, Balıkçılık ve Çevre Festivali Coşkuyla Tamamlandı

    17. Karaduvar Tarım, Balıkçılık ve Çevre Festivali Coşkuyla Tamamlandı

    Karaduvar Tarım, Balıkçılık ve Çevre Festivali’nin 17’ncisi, büyük bir coşkuyla sona erdi. Festival boyunca, 3 aydır çocukların büyük emeklerle hazırladığı gösteriler sahnelenirken, çeşitli etkinlikler düzenlendi.
    Müzik ve Halaylarla Birlik Mesajı Verildi

     

     

    Mersin Büyükşehir Belediyesi (MBB) Türk Müziği Topluluğu’nun yanı sıra, ‘Olduğu Gibi’ ve ‘5 Dakikaya Oradayım’ müzik gruplarının performanslarıyla katılımcılar, halaylar çekerek birlik ve beraberlik mesajları verdiler.

    Çevre ve Sürdürülebilirlik Vurgusu

    Festivalin organizatörü Karaduvar Kültür, Sanat, Spor ve Eğitim Derneği, etkinlik boyunca çevre duyarlılığı ve sürdürülebilir balıkçılık konularına dikkat çekti. Katılımcılar, balıkçılık ve tarım sektöründeki zorluklara yönelik farkındalık yaratmaya yönelik konuşmalar ve panellerde bir araya geldiler.

    Yerel Ürünler ve Spor Etkinlikleri

    Festival boyunca, yerel ürünlerin sergilendiği stantlar, çocuklara yönelik atölyeler ve çeşitli spor etkinlikleri de düzenlendi. Karaduvar’da geleneksel hale gelen bu festival, yerel halkın bir araya gelmesine ve kültürel değerlerin korunmasına önemli katkılar sağladı.

  • BÜYÜKŞEHİR’DEN CAN DOSTLARI YAŞATMAK, YAŞAMI SAHİPLENMEK İÇİN KAMPANYA

    BÜYÜKŞEHİR’DEN CAN DOSTLARI YAŞATMAK, YAŞAMI SAHİPLENMEK İÇİN KAMPANYA

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sokak hayvanlarının yaşatılması için hazırlanan ‘Yaşamı sahiplen, destek Büyükşehir’den’ kampanyasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

     

    Büyükşehir olarak sahiplendirme merkezleri oluşturacaklarını duyuran Seçer, merkezler sayesinde yurttaşların sokak hayvanlarını sahiplenmesine katkı sunacaklarını ifade etti. Bakımevlerinden bir can dost sahiplenen yurttaşların ihtiyaçlarını da 2 yıl boyunca Büyükşehir olarak karşılayacaklarını belirten Seçer, mama desteği, kısırlaştırma hizmeti, mobil araçla pet kuaför, aşı ve parazit ilacı desteği vereceklerini duyurdu.

    Sahiplendirmenin dijital platformlarda da olacağına dikkat çeken Seçer, ‘sahiplen.mersin.bel.tr’ sayfasını adres gösterdi. Sayfanın tanıtımına çok önem verdiklerine değinen Seçer, “Geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz. Bu sayfaya giren yurttaşlarımızın sahiplenecekleri can dostlarımızı görerek sahiplenebilecekler” ifadelerine yer verdi. Sahiplenme imkanı olmayan yurttaşların da ‘www. birizberaberiz.org’ sitesi üzerinden kulübe, kuru mama ve kısırlaştırma desteği konusunda bağışta bulunabileceklerini duyurdu.

    Sahiplenilmeyen can dostlar için de her detayı düşündüklerini ve onlar için eşsiz bir yaşam alanı oluşturacaklarını söyleyen Seçer, bu konuda da çalışmaların sürdüğünü belirtti. Toplumun her kesiminden kampanyaya destek olmalarını isteyen Seçer, birlik ve beraberlik içerisinde her türlü engelin aşılacağını vurgulayarak, “Mersin’in her konuda olduğu gibi bu konuda da birlik ve beraberlik içerisinde olduğunu Türkiye’ye gösterelim. Mersinliler bir araya gelirse aşamayacakları engel, baş edemeyecekleri sorun yok” dedi.

    Seçer Mersinlilere çağrıda bulunarak; “Amacımız onları öldürmek değil, yaşatmak olsun. Gelin bu çalışmamıza tüm Mersinliler katkı verin” sözlerine yer verdi.

     

    MERSİN /(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sokak hayvanlarının yaşatılması için hazırlanan ‘Yaşamı sahiplen, destek Büyükşehir’den’ kampanyasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

     

    “Biz herkesin Belediyesiyiz”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Nikâh ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında Başkan Vahap Seçer, Türkiye’nin gündemine oturan ve sokak hayvanlarının ‘uyutulma’ adı altında öldürülmesine zemin hazırlayan ‘Sokak Hayvanları Yasası’ karşısında yaşamı sahiplenmek ve sokak hayvanlarını yaşatmak için Büyükşehir olarak uzun süredir bir çalışma gerçekleştirdiklerini aktardı. Yapılan çalışmaların kentin tüm paydaşlarıyla birlikte yürütülmesinin hayvanların yaşatılması için son derece önemli olduğuna dikkat çeken Seçer, “Burada temel konu; toplumun tüm kesimlerini bu çalışmaya dâhil etmek. Ben Mersin’de hayvan düşmanı hemşehrim olduğunu düşünmüyorum ama bunun yanında talihsiz bazı saldırılar sonucu zarar görmüş insanların olduğunu da biliyoruz. Yapacağımız çalışmalarla toplumun her kesimini memnun edecek bir sonuç ortaya çıkarmamız lazım” dedi.

    Mersin’deki her canlının yaşam hakkına saygı duyduklarına vurgu yapan Seçer, “Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak ya da şahsım Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak her zaman şunu zikrediyoruz; ‘Biz herkesin Belediyesiyiz. Biz her canlının Belediye Başkanıyız’ diyoruz. Onun için kışın kara zemheride, kar altında, Toroslar’ın eteklerinde mahsur ve yemsiz kalan yaban hayvanlarına götürüp yem bırakıyoruz. Biz herkese, toplumun her kesimine saygılıyız. Herkesi kucaklama zorunluluğumuz var”diye konuştu.

    “Mersin Büyükşehir Belediyesi 31 bin 496 adet köpeği kısırlaştırdı”

    Mersin’deki sokak hayvanlarının sayısal ve rehabilitasyon durumu ile ilgili verileri de paylaşan Seçer,  Büyükşehir bünyesinde faaliyet gösteren bakımevlerinde son 10 yılda toplam 31 bin 496 adet köpeğin kısırlaştırıldığını aktardı. Bu köpeklerin de 30 bin 571’inin bir önceki yasa çerçevesinde alındığı ortama geri bırakıldığını söyleyen Seçer, şu anda Mersin il sınırları içerisinde kısırlaştırılmış köpek sayısının yaklaşık olarak 16-17 bin civarında olduğunu belirtti. Mersin il sınırları içerisinde de 4-5 bin civarında kısırlaştırılmamış, küpeli olmayan sokak hayvanları olduğunu tahmin ettiklerini söyleyen Seçer, “Toplamda yaklaşık 20-22 bin arası sokak köpeğimiz var ama bunun 16-17 bini kısırlaştırılmış ve kayıt altına alınmış. Bu önemli bir rakamdır, bu değerli bir çalışmanın ürünüdür. Mersin Büyükşehir Belediyesi son 10 yılda bu anlamda çok verimli çalışmalar yapmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Sokaklardaki küpesiz köpek popülasyonunun en önemli sebebi kontrolsüz çoğalma”

    Sokaklardaki küpesiz köpek popülasyonunun en önemli sebeplerinden birisinin köylerde çoban ya da bekçilik amacıyla beslenen köpeklerin kayıt altına alınmaması ve kontrolsüz çoğalması olduğuna işaret eden Seçer, “Yeni yasada da 2025 yılının sonuna kadar Tarım ve Orman Bakanlığı bu hayvanları kayıt altına alma zorunluluğundandır. Eğer burada bir zafiyet yaşanırsa yine sokaklarda küpesiz, kayıt altına alınmamış hayvan popülasyonuna rastlayabiliriz. Ancak Bakanlık ciddiyetle işini yaptığı takdirde bizim yaptığımız çalışmalara da katkı sunmuş olacaktır” dedi.

    Seçer’den yaşamı sahiplenmek için iş birliği çağrısı!

    Seçer, kampanyanın temel amacının yeni yasada hüküm altına alınan sokak köpeklerini toplamak, rehabilitasyonunu yapmak, veri kayıt sistemini işlemek, kısırlaştırmak, mümkünse sahiplendirmek, mümkün değilse de doğal yaşam alanlarında ortamlarını iyileştirip refah içerisinde yaşamalarını sağlamak olduğunu söyledi. Büyükşehir olarak temel amaçlarının ‘yaşamı sahiplenmek’ olduğunu vurgulayan Seçer, sokak hayvanlarını yaşatmak için iş birliği halinde olmaları gerektiğinin altını çizdi. Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi ve birimleri, aynı zamanda iştiraklerinin yanı sıra, ilçe belediyeleri, kamu kurum ve kuruluşları, Mersin Veteriner Hekimler Odası, sivil toplum kuruluşları, mahalle muhtarlıkları, organize sanayi kuruluşları, küçük sanayi kuruluşları, özel sektör kurumları; bütün bu paydaşlarımız bize katkı yaptığı sürece bu çalışmanın başarıya ulaşacağını düşünüyorum ve buna canı yürekten de inanıyorum”diye konuştu.

    Öncelikle belediye olarak sokaklarda yaşayan, küpesi olmayan köpekleri toplayarak, bakım evlerinde kısırlaştırma işlemleri yapacaklarını ve Bakanlık veri tabanına kaydedeceklerini söyleyen Seçer, “Böylece sahipsiz tüm köpekleri kısırlaştırarak, sokaklarda yaşayan köpek sayısını asgari seviyeye düşüreceğiz”dedi.

    Büyükşehir sahiplendirme merkezleri kuruyor

    Büyükşehir olarak sahiplendirme merkezleri oluşturacaklarını duyuran Seçer, Merkez Kaşlı Bakımevi, Silifke Bakımevi ve Bozyazı Bakımevi’nin her birinde bir sahiplendirme merkezi oluşturacaklarını ve yurttaşların, can dostları sahiplenmesine katkı sunacaklarını ifade ederek, “Burada vatandaşlarımızın vakit geçireceği, çay-kahve içecekleri alanlar da oluşturuyoruz. Bu merkezler haftanın her günü 09.30-12.00 ve 13.30-16.00 saatleri arasında ziyarete açık olacaktır” diye konuştu.

    Sahiplendirme dijital platforma da taşındı: ‘sahiplen.mersin.bel.tr’

    Sahiplendirmenin dijital platformlarda da olacağına dikkat çeken Seçer, ‘sahiplen.mersin.bel.tr’ sayfasını adres gösterdi. Sayfanın tanıtımına çok önem verdiklerine değinen Seçer, “Geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz. Yerel ve ulusal influencerlarla gönüllü iş birliği yapıyoruz. Bu sayfaya giren yurttaşlarımız sahiplenecekleri can dostlarımızın fotoğraflarını ve özelliklerini görecekler. Hangi ırka mensup olduklarını, hangi renk olduklarını, kilosunu, boyunu öğrenerek oradan sahiplenecekleri dostları tercih etme imkanları olacak” ifadelerine yer verdi.

    Seçer ‘yaşamı sahiplen’ dedi, Büyükşehir’in tesislerine 1’er can sahiplendi

    Mersin’de bulunan bütün kurum ve kuruluşlara seslenen Seçer, “Mersin’de bulunan tüm kurum ve kuruluşlar can dostlarımızı sahiplensinler. Ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak an itibariyle tüm kurumlarımızın, iştiraklerimizin, tesislerimizin her birine en az 1 can dost sahiplenme kararını şu andan itibaren alıyorum ve bu isteğimi arkadaşlarıma buradan ulaştırıyorum” müjdesini vererek, bütün kurum ve kuruluşların bu konuda hassas olması gerektiğinin çağrısı yaptı.

    “Kampanyanın sihirli cümlesi; ‘Birlikte olalım, yardımlaşalım’

    Bireysel olarak hayvan sahiplenen yurttaşlara da bir müjde veren Seçer, “Yurttaşlarımız barınaklarımızda rehabilite ettiğimiz hayvanlarımızı sahiplensinler. Hayvanları sahiplendirmeyle de kalmıyoruz, onların yanında da oluyoruz. Belediye her zaman destek oluyor, siz yeter ki hayvanları sahiplenin, onları dost edinin. Biz de hayvanların 2 yıl süreyle günlük kuru mama ihtiyaçlarınızı belirli periyotlarla karşılayalım. 3 ayda bir iç ve dış parazit ilaçlarını uygulayalım. 6 ayda bir pet kuaför hizmeti verelim. Can dostlarımız şık olsun, güzel olsun, yakışıklı olsun. Yılda bir kuduz aşısı uygulamasını yine biz yapalım” dedi. Yavruyken sahiplenilmiş olan köpeklerin kısırlaştırılmasının da Büyükşehir tarafından yapılacağını söyleyen Seçer, “Parazit ilaçlaması, pet kuaför hizmeti ve kuduz aşısı uygulamak üzere hizmet verecek mobil araçlar da hazırladık. Şu anda hazır, o mobil araç bu saydığımız hizmetleri can dostlarımızı sahiplenen yurttaşlarımıza versin istiyoruz. Bu kampanyanın aslında sihirli cümlesi‘Birlikte olalım, yardımlaşalım’ diyerek, toplumun tüm kesimlerinin kampanyaya sahip çıkmasını istedi.

    Barınaktan sahiplenilen can dostlarının tedavisine veterinerlerden destek: yüzde 25 indirim

    Mersin Veteriner Hekimler Odası’nın da bu kampanyaya destek verdiğini ve kentteki veteriner hekimlerle büyük bir adım attıklarını kaydeden Seçer, “Her zaman olduğu gibi bize katkı sunan, her projemizde yanımızda olan Mersin Veteriner Hekimler Odası’yla da bir protokol yaptık. Bakımevlerimizden sahiplenilen can dostlarımızın herhangi bir hastalık veya bakım durumu olduğunda bu uygulamalarda vatandaşlarımıza indirim yapacağız. Yaptığımız değerlendirmelerle Mersin Veteriner Hekimler Odamıza üye kliniklerde yüzde 25 indirim yapılacak” diyerek, bir önemli katkıyı daha duyurdu.

    Sahiplenilmeyen can dostlara her detayı düşünülmüş ‘yaşam alanları’ oluşturuluyor

    Sahiplenilmeyen can dostlar için de her detayı düşündüklerini ve onlar için eşsiz bir yaşam alanı oluşturacaklarını söyleyen Seçer, “Can dostlarımızı eğer sahiplendiremiyorsak, doğal yaşam alanlarında, bakımevlerinde yaşamlarını sürdürmelerine ortam hazırlamamız lazım. Bizim 3 bakım evimiz var; Merkez, Silifke ve Bozyazı. Bozyazı’da 5 dekar, Silifke’de 15 dekar ve Merkez Kaşlı’da 30 dekar olmak üzere toplamda 50 dekar alanda bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu alanların etrafını panel çit ile çeviriyoruz. Köpeklerin mizacına, büyüklüklerine, ırklarına, özelliklerine göre bölümler hazırlıyoruz ve buralara can dostlarımızı yerleştireceğiz. Her bölüm için de tekli veya 7’li kulübeler içerisinde köpeklerimizin barınması, otomatik sulukları ile taze su içmeleri, otomatik yemliklerle beslenmeleri ve özellikle sıcak günlerde serinlemeleri için her bölüm içine havuz yapıyoruz”ifadelerine yer verdi. Köpeklerin yağmurdan veya sıcaktan korunmaları için de kayaları delip suni mağaralar oluşturacaklarını da söyleyen Seçer, “Yine geri dönüşüm malzemelerinden köpekler için oyun alanları oluşturuyoruz” dedi.

    Seçer’den büyük iş yerlerine çağrı: “Yemek artıklarınızı bize verin”

    Barınaklarda yıllık kuru mama tüketiminin 150 bin kilogram olduğunu söyleyen Seçer, kuru mamanın yanı sıra yemekhanelerden topladıkları yemek artıklarını da hayvanlara verdiklerini söyledi. Belediye bünyesine aldıkları bir makine ile yemek artıklarını pelet haline getirdiklerini söyleyen Seçer, “Hayvanlar da bunu iştahla yiyorlar, çok da seviyorlar. Bu yemek artıklarından elde edilen peletler özelliğini yitirmeden yaklaşık olarak bir hafta kalabiliyor”dedi. Büyük yemek şirketlerine, lokantalara, yemekhanelere ve konutlara da çağrı yapan Seçer, “Yemek artıklarınızı lütfen bize verin. Bu can dostların yaşamlarına siz de katkı sunun. Herkes bu işin içinde olursa hiçbir bütçe sorunu yaşamayacağız. Herkes bundan memnun olacak. Her şey parayla da değil, işte böyle katkılar da olabilir” diyerek, toplumun her kesimin bu kampanyaya katkı sunabileceğini duyurdu.

    “Kampanyada gönüllü olarak katkı sunmak isteyen herkes için bir alan açtık”

    Kampanya kapsamında gönüllülere de çağrıda bulunan Seçer, “Bir diğer konu da, can dostları sahiplenmek isteyen ama uygun ortamı olmayan yurttaşlarımızı ilgilendiriyor. ‘Ben de katkı yapmak istiyorum’diyorsunuz. Bizim doğal yaşam alanlarında yaşayan can dostlara yapacağınız katkıyla siz de işin içerisinde olabilirsiniz. ‘www. birizberaberiz. org’ web sayfamız üzerinden kulübe, kuru mama, kısırlaştırma desteği konusunda nakdi bağışları yapabilirsiniz. Bu çalışmaya gönüllü olarak katkı sunmak isteyen herkes için bir alan açtık. Bir enstrüman ortaya koyduk. İster sahiplenebilir, ister nakdi, ister yemek artığı sağlayarak katkı yapabilirsiniz. Çok alan var” ifadelerini kullandı.

    Seçer’den Mersinlilere çağrı; “Amacımız onları öldürmek değil, yaşatmak olsun”

    Toplumun her kesiminden kampanyaya destek olmalarını isteyen Seçer, birlik ve beraberlik içerisinde her türlü engelin aşılacağını vurgulayarak, “Herkes dahil olsun, herkes bu işin içerisinde olsun. Mersin’in her konuda olduğu gibi bu konuda da birlik ve beraberlik içerisinde olduğunu Türkiye’ye gösterelim. Mersinliler bir araya gelirse aşamayacakları engel, baş edemeyecekleri sorun yok. Kentimiz huzur, kardeşlik ve insanlık kentidir. Bir arada yaşama kültürünün olduğu bir kenttir. Biz Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e, bu topraklara iyi bir yaşam sağlamak için gelmiş yurttaşlarımızın oluşturduğu bir kentte yaşıyoruz ve her geçen gün büyüyoruz” dedi. Seçer Mersinlilere çağrıda bulunarak; “Amacımız onları öldürmek değil, yaşatmak olsun. Gelin bu çalışmamıza tüm Mersinliler katkı verin. Bu sorun alanını da ortadan kaldıralım, toplumun her kesimi mutlu olsun”sözlerine yer verdi.

    Seçer’den yasaya ilişkin merkezi hükümete iş birliği çağrısı

    Seçer, basın açıklamasının ardından basın mensuplarından gelen sorulara yanıt verdi. Bir basın mensubundan gelen ‘Sokak Hayvanları Yasası’na ilişkin değerlendirme yapması talebine ilişkin konuşan Seçer, “Bu konuyla ilgili merkezi hükümetin belediyelerle yurttaşı karşı karşıya getirip ‘buyurun baş başa kalın, siz sorunu çözün’ yaklaşımı var. Bunu da doğru bulmuyorum. Bu ülke 22 yıldır 5-10 ayrı siyasi parti, siyasi görüş tarafından yönetilmedi. Tek bir siyasi irade tarafından yönetildi. 22 yıldır siz bunu niye çözmediniz? Üzücü olaylar da oldu. Bu can dostların kontrolsüz bir şekilde sokaklarda olmaları olumsuz olayları meydana getiriyor. Ama işte sorarlar, ‘22 yıldır neden gerçekten bu problemi çözmek için belediyelerle iş birliği halinde olmadınız?’Her alanda ve her konuda olduğu gibi bu alanda da merkezi hükümet kendinden olmayan belediye anlayışı, çelişkisi ya da çekişmesi maalesef var” dedi.

    Merkezi hükümetin yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Seçer, “Biz şunu istiyoruz; merkezi hükümet hangi siyasi partiden olursa olsun yerel yönetimlerle iş birliği halinde olmalıdır. ‘Birbirimizi köşeye sıkıştıralım, kolunu kıvıralım, tuzak kuralım, belini bükelim halk karşısında itibarsızlaştıralım’ gibi bir anlayışı reddediyorum. Bu belediyeler için de geçerli. Burada merkezi hükümetin uygulamalarına biz yardımcı mı oluyoruz, köstek mi oluyoruz? Elbette ki yardımcı oluyoruz. O zaman bizim uygulamalarımızda ve görev alanlarımızda da merkezi hükümet iyi niyet çerçevesinde ‘temel amaç vatandaşa hizmettir’anlayışıyla bizlere destek olmak durumundadır”diyerek sözlerini sonlandırdı.

     

  • BÜYÜKŞEHİR’İN YENİ DENİZ DENETİM ARACI: SU ALTI DRONU SU ALTI DRONU İLE DENİZ DİBİNDEKİ KİRLİLİKLER TESPİT EDİLECEK DENİZ HEM HAVADAN, HEM YÜZEYDEN, HEM DE DİBİNDEN DENETLENECEK

    BÜYÜKŞEHİR’İN YENİ DENİZ DENETİM ARACI: SU ALTI DRONU SU ALTI DRONU İLE DENİZ DİBİNDEKİ KİRLİLİKLER TESPİT EDİLECEK DENİZ HEM HAVADAN, HEM YÜZEYDEN, HEM DE DİBİNDEN DENETLENECEK

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesine kazandırdığı su altı dronu ile artık denizin dibini de denetleyebilecek. Havadan ve karadan sürdürülen denetimlerle korunan Mersin denizi, denizin içinden yapılacak denetimlerle daha da sıkı korunacak. 4K çözünürlükte 2 saat boyunca çekim yapabilen drone, yaklaşık 200 metre derinliğe dalabiliyor. Drone sayesinde; Mersin Limanı’nı ziyaret eden gemilerin denizin dibine bıraktığı kirli atıkların yanı sıra, petrol atıklarının kaynağı bile tespit edilebilecek. Drone ayrıca, arama kurtarma çalışmalarında da kullanılabilecek.

    Dr. Halisdemir: “Dipten de denetim yapabilmek amacıyla su altı dronu aldık”

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, havadan dronla sürdürdükleri denetimleri, su altı dronu ile daha sıkı hale getirdiklerini belirterek,“Havadan denetimlerin yanı sıra, su altında ne olduğunu görebilmek ve dipten denetimlerimizi yapabilmek amacıyla, bir de su altı dronu aldık. Su altı dronumuz son teknolojik özelliklere sahip. Yaklaşık 200 metre derinliğe dalabilen, 150 metre mesafeye çok rahatlıkla gidebilen, 8 adet pervanesi ve çok ciddi manevra kabiliyeti olan, 90 derece dik mesafede dahi hareket edebilecek bir drone” dedi. Halisdemir, dronun uç kısmında yer alan robot kolunun da, çöp çıkarabilme özelliğine sahip olduğunu sözlerine ekledi.

    “Amacımız, deniz dibinde meydana gelebilecek her türlü kirliliği tespit etmek”

    Su altı dronu ile deniz dibinde olabilecek her türlü kirliliğin tespit edilebileceğine vurgu yapan Dr. Halisdemir,  “Amacımız; deniz yüzeyinin altında meydana gelebilecek her türlü kirliliği yerinde tespit etmek, teknik personelimize bilgi vermek ve orada oluşan istenmeyen durumu gidermek. Su altı dronu sayesinde, özellikle petrol kirliliğinin üretildiği kaynağı bulup yetkili makamları uyarabileceğiz. Bizim yapabileceğimiz bir düzenleme varsa da yapacağız” ifadelerini kullandı.

    Dr. Halisdemir, su altı dronunun birçok farklı amaçla da kullanılabileceğini sözlerine ekleyerek, “Yeri geldiğinde kurtarma faaliyetlerinde kullanırken, yeri geldiğinde deniz canlılarının durumuna bakacağız. Örneğin, Büyükşehir Belediyesi olarak attığımız resiflerin durumunu dronumuzla inceliyoruz. Bu resiflerin devamını yapalım mı, yapmayalım mı, istilacı türler gelmiş mi gelmemiş mi? Bunlara bakmak için çok amaçlı kullanmak istiyoruz” diye konuştu.


  • Başkan Seçer, ‘Arabasız Gün Etkinliği’nde Çevre Farkındalığı İçin Vatandaşlarla Yürüdü

    Başkan Seçer, ‘Arabasız Gün Etkinliği’nde Çevre Farkındalığı İçin Vatandaşlarla Yürüdü

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa Hareketlilik Haftası dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Arabasız Gün Etkinliği’ne katıldı. Her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası dolayısıyla Kushimoto Sokağı’nda vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Seçer, sokak boyunca yürüyerek çevre farkındalığı yarattı. Etkinlikte ayrıca, bisikletliler de bisikletli ulaşıma dikkat çekti.

    Yenişehir ilçesinde bulunan Kushimoto Sokağı’nda motorlu araç trafiğine kapalı bir şekilde gerçekleştirilen etkinliğe; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve bürokratları, bisiklet toplulukları ve vatandaşlar katıldı.

    Seçer: “Sağlıklı yaşamanın en kestirme yolu bir bisiklet sahibi olup Mersin’de yaşamak”

    Başkan Seçer, arabalar dışında çevreci ulaşım yollarının yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Hem sera gazı emisyonu hem bisiklet kullanarak insan sağlığının ve formunun korunması için son derece önemli. Hep; ‘Spor yapalım, sağlıklı yaşayalım’ diyoruz. Bunun en kısa ve kestirme yolu bir bisiklet sahibi olup Mersin’de yaşamak” dedi.

    “Bisiklet yolu yapımlarımız devam ediyor”

    Büyükşehir Belediyesi olarak bisiklet yollarının mesafesini artırdıklarını kaydeden Seçer, “125 kilometre yeni bisiklet yolu yaptık. Şu anda gündemde olan 275 kilometre planladığımız bisiklet yolu yapımlarımız da devam ediyor. Kentin her tarafını ve yeni açtığımız bulvarların müsait olduğu tüm alanları bisiklet yoluyla mutlaka tamamlayacağız. Vatandaşlarımızdan şunu istiyoruz; daha temiz bir çevrede yaşamak, daha temiz hava solumak ve sağlığımız için bisiklet kullanalım, toplu taşıma araçlarıyla seyahat edelim, trafiğe de temiz havaya da katkı sunalım. Her Avrupa Hareketlilik Haftası’nda yine burada, vatandaşlarımızla beraber olmayı umut ediyorum” diye konuştu.

    Başarır: “Çevre için trafiği bisikletle ve yaya olarak kullanalım”

    CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ise, “Çevre için, sağlık için, Mersin için trafiği bisikletle ve yaya olarak kullanalım. Gülcan Hanım’ın da Sayın Başkanımızın da benim de bisikletlerimiz var, fırsat buldukça bisiklet kullanıyoruz. Ne kadar çok araçlarda egzoz kokularından uzak durursak hem sağlığımız için hem çevremiz için iyi olacaktır” dedi.

    Kış: “Çevreci bir etki yaratması bakımından önemli bir etkinlik”

    CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış da, “Özellikle bisiklet kullanımının ve yaya yollarının artırılmasının yanı sıra karbon salınımının azaltılması noktasında da çevreci bir etki yarattığı için bu etkinlikte yer aldık. Etkinliğe bütün vatandaşlarımız büyük bir katılım gösterdi. Bu da bizi mutlu etti. Bu konuda bir farkındalık yarattığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Budur: “Mersin Büyükşehir Belediyesi Avrupa Hareketlilik Haftası’na çok önem veren bir belediye”

    Bisikletli ulaşımı yaygınlaştırma aktivisti Ebru Petek Budur ise, “Mersin Büyükşehir Belediyesi Avrupa Hareketlilik Haftası’na çok önem veren bir belediye. Başkanımız Sayın Vahap Seçer, göreve geldiği 2019 yılından itibaren sürdürülebilir ulaşım konularına ve insan odaklı çalışmalara çok önem veren bir Başkan olduğu için bisikletli ulaşıma yönelik çalışmalar yaptı. Toplu taşımayı geliştirmesi ve yaygınlaştırması da çok değerli bir katkı” dedi.

  • Akbelen’de sabahın ilk ışıklarıyla ağaç kesimi… Gözaltılar var

    Akbelen’de sabahın ilk ışıklarıyla ağaç kesimi… Gözaltılar var

    Akbelen Ormanı’nda polis ve jandarma nöbet alanının etrafını sardı. Alana giriş ve çıkışa izin verilmezken, 18 kişi gözaltına alındı. Köylüler ve çevreciler, yol kapatarak tepki gösterdi.

    Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin kömür maden sahasını genişletmek için ağaç kesimine karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor.

    Bugün Akbelen’de köylülere destek vereceğini duyuran pek çok çevreci sivil toplum kuruluşu üyesi, direniş alanına alınmadı. Jandarma, bölgeye giden yolların girişlerini barikatlarla kapattı. Farklı illerden gelen çevreciler, yolları kapatarak; yasağı protesto etti. Jandarma müdahalesinde çevreciler gözaltına alındı.

    ÇEVRECİLER GÖZALTINA ALINDI

    Bugün Akbelen’de köylülere destek vereceğini duyuran pek çok çevreci sivil toplum kuruluşu üyesi ve doğa aktivisti direniş alanına alınmadı. Jandarma, bölgeye giden yolların girişlerini barikatlarla kapattı. Farklı illerden gelen çevreciler, yolları kapatarak; yasağı protesto etti. Jandarma müdahalesinde aralarında İkizköylülerin 2 avukatının da aralarında bulunduğu 18 çevreci gözaltına alındı.

  • Mersin, ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ Kategorisine Geçti

    Mersin, ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ Kategorisine Geçti

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı  Vahap Seçer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mersin’in ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisine geçtiğinden söz ederek, Mersinlileri uyardı. Başkan Seçer’in paylaşımında; “Mersin Çok Şiddetli Kuraklık Kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” ifadeleri yer aldı. Mersin Büyükşehir ve MESKİ yetkilileri de özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Pamukluk Barajı’nın devreye alınması gerektiğini vurgularken, bireysel olarak alınabilecek konularda da su tasarrufu konusunda vatandaşları dikkatli olmaya davet etti.

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, resmi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Mersin’in ‘Çok Şiddetli Kuraklık’ kategorisine geçtiğinden söz ederek, Mersinlileri uyardı. Başkan Vahap Seçer’in paylaşımında; “Mersin Çok Şiddetli Kuraklık Kategorisine geçti. Depremle artan, yaz aylarında daha da artacak nüfusumuzu öngörerek çalışmalarımıza hız kazandırdık. DSİ Genel Müdürlüğü, Pamukluk Barajı arıtma-isale hattını geç kalmadan başlatmalıdır. Her damla su çok kıymetli” ifadeleri yer aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ yetkilileri de özellikle Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Pamukluk Barajı’nın devreye alınması gerektiğini vurgularken, bireysel olarak alınabilecek konularda da su tasarrufu konusunda vatandaşları dikkatli olmaya davet etti.

    Su tasarrufu yapılmazsa kentte ciddi oranda su sıkıntısı yaşanabilir

    MESKİ Genel Müdürlüğü, kış aylarında kullanılan suyun mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla, yakın zamanda su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çekti. Deprem bölgelerinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin’de su kullanımında ciddi artış görüldü. Su tasarrufunun büyük önem taşıdığının altını çizen MESKİ, hem artan nüfus yoğunluğu hem de yaşanan kuraklıkla birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı. Mersin’in içmesuyunu korumak için büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdüren MESKİ, suyun tasarruflu kullanılmasının gerekliliğini bir kez daha vurguladı.

    10 ili etkisi altına alan deprem felaketinden etkilenen şehirlerden birisi de Mersin oldu. Deprem bölgelerinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin’de su kullanımı da kış şartlarına göre artış gösterdi. Bununla birlikte yaşanan kuraklık sebebiyle de önümüzdeki günlerde su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çeken MESKİ, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in öncülüğünde bir damla suya dahi sahip çıkmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren MESKİ, içmesuyunun tasarruflu kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirtti. MESKİ Genel Müdürlüğü, Berdan İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne kış ayı olmasına rağmen maksimum kapasiteye yakın yaklaşık % 93 ile % 96 oranlarında su çektiklerini açıkladı. Özellikle yaz aylarında su tüketiminin % 50 oranında artacağını öngören MESKİ, yaşanan kuraklıkla da birlikte kentte ciddi oranda su sıkıntısı çekilebileceğine vurgu yaptı.

    “İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘Olağanüstü Kurak İller’ arasında yer almakta”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanı Dr. Emel Deniz Avcı da, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün düzenli aralıklarla vermiş olduğu kuraklık haritalarından söz ederek, “İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘Olağanüstü Kurak İller’ arasında yer almakta. Bunun hem ne yazık ki şu anda mevcutta olan iklimle alakalı bir sıkıntısı varken, yağışlarla alakalı bir durumu varken bununla birlikte ilimizdeki hızlı nüfus artışı ile birlikte de ciddi problem yaşıyor durumdayız. Özellikle Suriyeli mülteciler ve bununla beraber en son yaşanan deprem felaketi sonunda ilimize yaşanan göçle birlikte su tüketimimiz ciddi oranda arttı. Bu da beraberinde bazı sorunları getiriyor” dedi.

    “Nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette”

    MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Avcı, “Her ne kadar ilimizin tabela nüfusu 2 milyon olsa da şu anda bir gerçeklik var ki bu 2 milyonun üzerinde yaklaşık 700 bine yakın vatandaşımız şu anda Mersin’de ikamet eder vaziyette. Bunların arasında hem Suriyeli mülteciler hem Rusya savaşından ülkemize gelen misafirlerimiz ve bunun yanında depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette. Bu da su tüketiminde beraberinde bir artışı getiriyor. Bizim en fazla pik dönem dediğimiz geçen yılki Kurban Bayramı dönemindeki su tüketimi ile kıyasladığımızda ortalama %  15’lik bir artışı şu dönemde görebilir vaziyetteyiz” diye konuştu.

    “Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı devreye alması gerekmekte”

    Mersin’in % 72’sine hitap eden Berdan İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Berdan Barajı’nın şu anda aktif olarak ve tam kapasiteyle çalıştığından da söz eden Avcı, “Devlet Su İşleri’nin ivedilikle Pamukluk Barajı’nı, İsale Hattı’nı ve Arıtma Tesislerini de yapılandırıp, devreye alması gerekmekte. Aksi takdirde daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Biz MESKİ Genel Müdürlüğü olarak tüm kaynaklarımızı izlediğimiz, tüm içme suyu şebekemizi izlediğimiz, bununla beraber yine atıksu arıtma tesislerimizi ve aboneleri izlediğimiz Merkezi Veri Depolama Sistemi dediğimiz SCADA Sistemimiz aktif olarak devrede. Bu SCADA Sistemi ile online müdahaleleri gerçekleştirip, kaynaktan deşarja kadar suyu her basamakta izleyip, kayıp-kaçak oranlarını azaltıyoruz. Şehri belli basınç bölgelerine böldük, bu basınç bölgeleriyle beraber su tüketimlerinin, arızaların düzenli olarak takibini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz”

    MESKİ olarak akıllı şehirler kapsamında akıllı sayaç uygulamasına da başladıklarını belirten Avcı, bu sayede kayıp-kaçak oranlarını azaltıp, su tüketimindeki rejimlerin düzenli olarak takibini yaptıklarını kaydetti. Avcı, “Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz. Çünkü su tüketiminin oldukça büyük bir kısmı atık suya dönüşüyor. Bizim toplamda 25 tane atıksu arıtma tesisimiz şu anda mevcut ve aktif olarak devrede. Atıksu arıtma tesislerinde arıttığımız suların kalitesi son derece iyi olduğu için Türkiye’nin en büyük geri dönüşüm projelerinden bir tanesi olan Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisi’nde deşarj ettiğimiz suyun şu anda Şişecam Soda Sanayi A.Ş.  ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 bin metreküp saatlik bir kısmını Şişecam Soda Sanayi A.Ş.’nin değerlendirmesi üzere onlara vereceğiz. Böylelikle onların kullandığı temiz suyu azaltmış olacağız. Bu da su döngüsü ve su sürdürülebilirliği açısından bizim için son derece önemli. Yine diğer tesislerimizde de orta refüj sulamada, benzer şekilde tarımsal sulamada kullanmak için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kaynaktan deşarja kadar suyun ne kadar önemli olduğunu bilip, gözümüz, kulağımız suda, tüm çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz” dedi.

    “Gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, kentimizin son açıklanan haritaya göre ‘Çok Kurak İller’ arasında değerlendirildiğini hatırlatarak, bunu vatandaşlar olarak bizlerin de hissettiğinden söz etti. Zorlu, “Yağmur ve kar yağışı yok. Yaylalarımıza baktığımızda normalde beyaz olarak görmemiz gereken yerlerin aslında yeşil ya da kahverengi olduğunu görüyoruz. Tabi bu durum şu anda belki çok hissetmesek bile, yazın su açısından ciddi sıkıntılar yaratacak bir durum. Bunun sebebi nedir diye bakacak olursak; global anlamda iklim değişikliklerini tanımlarken aslında biz bunun dramatik olan iklim olayları ile neticelendiğini ifade ediyoruz. Yani normalde olması gereken yağışların olmaması ya da zamanında olmaması, çok kısa zamanlarda çok yoğun miktarda yağışın gerçekleşmesi gibi olaylarla karşımıza çıkıyor. Bunun yanında su kaynaklarımızın dışında, yangın vesaire gibi olaylar da benzer şekilde bu iklim değişikliklerinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür durumları insan hayatına doğrudan etki eden durumlar şeklinde hissediyoruz. Bunun için gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor” dedi.

    “İklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması”

    Bireysel olarak alınabilecek önlemler hakkında da konuşan Zorlu, su kullanımında tasarrufa gitmek, dikkatli olmak ve evlerdeki boşa giden suyun heba olmasının önüne geçmek için bazı önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Zorlu, “İklim değişiklikleri kuraklığa neden oluyor. İklim değişikliği ile mücadelede biz Mersin’de neler yapıyoruz, dünya genelinde neler yapılıyor ve bireysel olarak neler yapabiliriz diye bakacak olursak; iklim değişikliğinin temel nedenlerinden birisi aslında fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması. Fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılmasının önüne geçebilmemiz için bizim gereksiz enerji kullanımını ortadan kaldırmamız ve kullanmış olduğumuz enerjinin kaynağının da temiz enerjiden elde edilmiş olması gerekiyor. Kullanmış olduğumuz enerji fosil yakıtlardan gelirse iklim değişikliğini hızlı bir şekilde tetikliyor. Bireysel olarak iklim değişiklikleri ile mücadele noktasında ve bunun sonuçlarından biri olan kuraklığın da ortadan kalkabilmesi için gereksiz olan tüm tüketimleri bir an önce ortadan kaldırmamız gerekiyor” diye belirtti.

    “Pamukluk Barajı’nın bir an önce devreye alınması oldukça önemli”

    Mersin’de kent genelinde kullanılan suyun büyük bir oranının Mersin’in en büyük barajı olan Berdan Barajı’ndan sağlandığını aktaran Zorlu, “Berdan Baraj Havzası’nı ve Pamukluk Barajı Havzası’nı 2 tane eş havza olarak ifade edebiliriz, Batı kısımda yer alan Pamukluk Barajı Havzası‘nda bir baraj inşa edildi ve su tutulmaya başlandı. Pamukluk Barajı’nda bir an önce bir içme suyu arıtma tesisinin yapılması ve buradaki isale hatlarının inşa edilmesiyle birlikte biz cazibeli akış ile daha az enerji kullanarak içme suyu verme imkanını sağlayacağız. Çünkü Berdan Barajı’ndan biz kentimizdeki belirli kotlardaki insanların yaşamış olduğu alanlara suyu göndermek için pompalar ve terfi istasyonları kullanıyoruz. Bu kullanmış olduğumuz pompalar ve terfi istasyonlarında da enerji tüketiyoruz. Fakat Pamukluk Barajı’na içme suyu arıtma tesisini yaparsak herhangi bir terfi istasyonu kullanmadan Berdan’dan enerjiyle göndermiş olduğumuz noktalara suyu aslında cazibe ile göndereceğiz. Bu oldukça önemli bir durum. Aynı zamanda kente 2 tane farklı barajdan su ikmali yapmak olası bir sorunda birbirinin yedeği sayılabilecek bu barajlar ile sorunu çözmeye yarayacaktır. Yani birinde herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda, diğer barajımız bizim kentte verilecek olan içmesuyu noktasında kurtarıcımız olacaktır. Bu açıdan da Pamukluk Barajı’nın bir an önce içmesuyu arıtma tesisinin yapılması ve devreye alınması oldukça önemli” diye konuştu.  

    “SECAP’ta iklim değişikliğine uyum noktasında yapacağımız çalışmalarla ilgili bir durum tespiti yapılıyor”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi olarak Mersin’in Sürdürülebilir Enerji İklim Eylem Planı çalışmasını TÜBİTAK ile birlikte yürüttüklerini ve 6 aylık süre içerisinde bunun sonuçlanacağını duyuran Zorlu, “Bu çalışma kapsamında ilimizdeki iklim değişikliği ile mücadele noktasında ya da iklim değişikliğine uyum noktasında yapacağımız çalışmalarla ilgili bir durum tespiti yapılıyor SECAP’ta. Genel olarak binaların durumu, enerji kullanımlarının durumu, sanayi tesislerimizin durumu, yani kentteki enerji tüketimi ile ilgili olan bütün alanlarla ilgili bir durum tespiti gerçekleştirilecek. Bu durum tespitinin sonunda bazı eylemler belirlenecek. Bu eylemler yapıldığı zaman, kentteki enerji tüketimini minimum düzeye indirmek, doğaya salınan karbon emisyonunu minimum düzeye indirmek için bazı eylemleri gerçekleştireceğiz. Böylece de iklim değişikliği ile mücadele için bu çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız” ifadelerine yer verdi.

    “İklim değişikliğiyle mücadele bireysel olarak yapılacak bir şey değil, global bir şey”

    Sürdürebilir Enerji İklim Eylem Planı ile birlikte, proje bittikten sonra bu eylemler belirlendiğinde bunu kentte deklare edeceklerini de kaydeden Zorlu, “Kentteki vatandaşlarımızın da bu noktada yapabilecekleri üzerine düşen faaliyetler nelerse, bunları da onlara bildirmiş olacağız. Vatandaşlarımız da bireysel olarak kendi üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiklerinde kamu kurumları; belediyeler, sivil toplum örgütleri ile bir bütün olarak bu işi yapmamız gerekiyor. Çünkü iklim değişikliğiyle mücadele ya da azaltım konusu bireysel olarak ya da bir kent ölçeğinde ya da bir ülke ölçeğinde yapılacak bir şey değil. Bu global bir durum, hep birlikte dünya üzerinde yaşayan bütün insanların, bütün ülkelerin, kentlerin birlikte adım atması ile sonuca ulaşacak bir konu” dedi.

    “Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar”

    Yaklaşık 20 gün önce yaşanan depremin karşımıza çok acı bir tablo çıkarttığını da kaydeden Zorlu, “11 ilin doğrudan etkilendiği, dünyanın en büyük felaketlerinden birisini yaşadık. Tabi bu illerde yaşayan vatandaşlarımızın da oradan çıkma imkanlarını buldukları noktada ilk geldikleri il de Mersin. Biz bu kentte yaşayan insanlar olarak gündelik hayatımızda bunun farkına zaten varıyoruz ama bunu bize gösteren veriler de var. MESKİ Genel Müdürlüğümüzün su kullanım istatistiklerindeki değişimi değerlendirdiğinde yaklaşık olarak % 15 civarında bir artışın olduğunu ifade ettik. Bu da 300-400 bin ekstra nüfus anlamına geliyor. Zaten kentimizde yaklaşık olarak 300-350 bin başka ülkelerden gelen misafirlerimiz var. Bunlarla ve depremden gelen vatandaşlarımızla birlikte aşağı yukarı 700-800 bin civarında fazladan nüfus bu kentte şu anda yaşıyor. Tabi bu kolay bir şey değil. Bu, kentteki altyapı, üstyapı hizmetlerini oldukça ciddi bir baskı altına almış durumda. Kuraklık yaşadığımız şu günlerde Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturmuş olduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar. Bu durum, Pamukluk Barajı’nın devreye alınması, su tasarrufu ile ilgili tedbirlerin devreye alınmasının oldukça önemli olduğunu gösteriyor” dedi.

    2022 yılında MESKİ su tasarrufu konusunda 40 bin kişiye ulaştı

    Mersin’in her köşesinde aralıksız devam eden altyapı çalışmalarının yanı sıra, sosyal etkinliklerle de Mersinlilerin hayatına dokunan MESKİ, bu etkinliklerle 2022 yılında yaklaşık 40 bin kişiye ulaştı. Tüm dünyada küresel ısınma ve kuraklık tehdidinin artmasıyla birlikte, suyu korumanın ve gelecek nesillere yeterli su bırakmanın öneminin bilinciyle hareket eden MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılındaki su tasarrufu eğitimleriyle yaklaşık 7 bin 800 ilk ve ortaokul öğrencisi; suyun önemi, su tasarrufu ve çevre bilinci konusunda bilgilendirildi. MESKİ’nin yıl boyu devam eden Filtre Su Müzesi ziyaretlerinde ise toplam 2 bin 204 öğrenciye tesisin tarihi, kaynaktan bardağa suyun öyküsü ve su tasarrufunun önemi anlatıldı.

    SCADA hakkında bilgi

    SCADA Merkezi ile Mersin şehir merkezi, ilçeleri, köy ve mahallelerinde bulunan tüm içme suyu şebekesine bağlı, depolar, terfi istasyonları, kontrol noktaları, vana ve basınç odaları dahil olmak üzere tüm noktalarda anlık veri takibi yapılabilmekte. SCADA Merkezi ile olası kaçak ve kayıpların azaltılması ve sistemin hızlı tepki vermesi ile fiziki ve ekonomik kaybın en aza indirilmesi sağlanmıştır. Yapılan DMA’ların kapsadığı 22 mahallede, 2021 yılının ilk 6 ayında toplam 1819 içme suyu arızası onarımı yapılmışken, DMA yapımından sonra içme suyu arızalarında % 46,7’lik bir düşüş görülmüş ve 2022’nin ilk 6 ayında toplam 866 içme suyu arızası onarımı yapılmıştır. Yapılan DMA’lar ve akustik dinleme işlemleri ile birlikte 2022 yılının ilk 6 ayında toplam 2,232,055 m³ içme suyu tasarrufu sağla

  • Mersin’de Kara Temiz, Deniz Temiz, Çevre Temiz

    Mersin’de Kara Temiz, Deniz Temiz, Çevre Temiz

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi daha temiz ve daha yeşil bir Mersin için, 2022 yılında da aralıksız çalıştı. Doğayı korumak adına ulusal ve uluslararası kuruluşlarla önemli projelere ve iş birliklerine imza atan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi; karasal kaynaklı kirliliklerin temizliği, Mersin denizinin korunması, atıkların toplanması, deniz ve gürültü denetimleri, haşere ile mücadele, dezenfeksiyon işlemleri ve öğrencilere çevre duyarlılığı eğitimlerinin verilmesi gibi birçok konuda verdiği hizmetlerle, 2022 yılını dolu dolu geçirdi.

    Halisdemir: “Çevre duyarlılığı konusunda öğrencilerimize eğitimler verdik”

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’nın bazı görevlerinin, yeni kurulan İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’na devredildiğini belirten Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, 2022 yılı hizmetlerini değerlendirdi. Pandemi nedeniyle ara verdikleri öğrenci eğitimlerine devam ettiklerini ifade eden Halisdemir, “Öğrencilerimizin, gençlerimizin çevre konularına daha da duyarlı olması için faaliyetlerimizi arttırdık. Yaklaşık 2 bine yakın öğrenciye eğitim verdik. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin Deniz Bilimleri Enstitüsü’ne sürekli öğrenci götürdük” dedi.

    “Vatandaşlarımızın yaşamsal konforlarının bozulmaması adına çok ciddi denetimler yapıyoruz”

    default

    Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanında bulunan her noktada çevre adına çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekleyen Halisdemir, “Örneğin gürültü konusunda vatandaşlarımızın yaşamsal konforlarının bozulmaması adına çok ciddi denetimler yapıyoruz. Bunun yanı sıra çevre ile ilgili olan bütün şikayetleri, birimimizden teknik arkadaşlarımız 7/24 esasıyla çalışarak yerinde inceliyor” diye konuştu.

    “2022 yılında 1 milyon 300 bin kez ilaçlama yaptık”

    Temiz bir Mersin için 15 metre üstü cadde, sokak, bulvar, meydan ve bağlantı yollarında rutin temizliklerin de sürdüğünü ifade eden Halisdemir, vatandaşları da çevreyi kirletmemeleri konusunda duyarlı olmaya davet etti. Haşere ile mücadele konusunda 2022 yılı verilerini paylaşan Halisdemir, “2022 yılında 1 milyon 300 bin kez ilaçlama yaptık. Vatandaşlarımızdan 40 bine yakın şikayet aldık. Hepsini yüzde 100 giderdik. Düzenli olarak haşerenin üreyebildiğini bildiğimiz 160 binin üzerinde kaynak noktamız var. Mücadelede çok kaliteli ilaçlar kullanıyoruz. Kullandığımız ilaçların çevreye ve insan sağlığına, hatta diğer canlara zarar vermemesi için özel maddeler koyuyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Mersin’de bulunan yaklaşık 49 bin sulama havuzunda oluşan larvalar için kimyasal ilaç kullanmak yerine, Mersin Üniversitesi ile geliştirdikleri lepistes balığı salımı projesini hayata geçirdiklerini söyleyen Halisdemir, “1.5 yıl denedik. Başarılı olduğunu gördük. Havuzlara atmaya başladık. İki binin üzerinde havuzda, şu anda bizim lepistes balıklarımız faaliyet gösteriyor ki, orada da çoğalıyor. Bazen o havuzlardan alıp, başka yerlere dağıtıyoruz” dedi.

    Gerçekleştirdikleri deniz denetim faaliyetlerine de değinen Halisdemir, “2022 yılında 292 denetim gerçekleştirmişiz. Bunların 13 tanesine cezai işlem uyguladık. Ciddi cezalar uyguladık. Amacımız denizimizin kirletilmesini önlemek. Denizin her yerinden insanlar rahatlıkla girebilsin. Deniz ürünlerinden faydalanabilsin istiyoruz” diye belirtti.

    Bariyer sistemi ile katı atıkların denize ulaşması engellenecek

    ODTÜ ile yürüttükleri Temiz Akdeniz Projesi’ni tamamladıklarını ve raporlama kısmına geçtiklerinin bilgisini de paylaşarak, kirliliği önlemeye yenilik yeni projeleri olan bariyer sisteminden bahseden Halisdemir, “Çok ciddi veriler elde ettik ve Mersin’de deniz kirliliğinin her türlü analizini yaptık. Yani nereden, ne tür kirlilikler geliyor biliyoruz. Şimdi de bunların önlenmesine yönelik çalışmalar yapacağız. Karasal kirlilik dediğimiz katı atıkların zamanla denize kadar gelirken ayrışmalarıyla ya da denizdeki güneş ışığına maruz kalmalarıyla, parçalanması ve mikroplastiğe dönüşmesine kadar giden bir süreç var. Biz dedik o zaman nehirlerimize bariyer yapalım. Bu bariyerlerle bu katı atıkları ve diğer atıkları tutalım. Orada kaynakta alalım, en azından bunların denizlerde parçalanmasını engelleriz. Şu an bir bariyer sistemimiz geldi. Çok yakın bir süreçte öncelikle Müftü Deresi’nde uygulamasını yapacağız. Daha sonra da diğer bütün dereleri planladık” ifadelerini kullandı.

    “Yaklaşık 3 bin kilometre yol, cadde, bulvar, sokak ve meydanı her gün temizliyoruz”

    Mersin’in 321 kilometrelik kıyı şeridinin çok kısıtlı bir yerinde denetim yapma yetkilerinin olduğunu belirten Halisdemir, ilgili bakanlığa yetkilerinin genişletilmesi konusunda başvuruda bulunduklarını söyledi. Gemileri, deniz araçları ve drone ile denetlediklerini aktaran Halisdemir, Mersin’in ve denizinin temiz kalması için çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, “Denizimizden tonlarca atık topladık. Gürültü ile ilgili çok ciddi denetimler yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Biz yaklaşık 3 bin kilometre yol, cadde, bulvar, sokak ve meydanı her gün temizliyoruz. Çok ciddi bir efor sarf ediyoruz. Tüm il genelinde arkadaşlarımız bu şekilde çalışıyor. Çalışmalarımızı 2023 yılında daha da artırmayı planlıyoruz” diye belirtti.

  • Çukura Düşen Çakal, Büyükşehir Ekiplerince Kurtarıldı

    Çukura Düşen Çakal, Büyükşehir Ekiplerince Kurtarıldı

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne (MESKİ) bağlı olan Tarsus Karabucak Atıksu Arıtma Tesisi’nde, çamur havuzları yanında bulunan boşluğa düşen çakal, ekiplerin çalışmasıyla kurtarıldı.

    Çamur havuzlarının hemen yanında bulunan ve içerisinden aktarma borularının geçtiği boş alana düşen ve Karabucak Ormanı’ndan geldiği tahmin edilen çakalı fark eden görevliler, durumu Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı olan Tarsus Doğa Parkı yetkililerine bildirdiler.

    Tedavisi yapılan çakal, doğal yaşam alanına kavuştu

    İtfaiye arama-kurtarma ekiplerinin de desteğiyle çakal, bulunduğu yerden çıkartıldı.

    Kafes içerisine konan ve oldukça ürktüğü görünen çakal, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Tarsus Doğa Parkı’nda gerekli sağlık müdahaleleri yapıldıktan sonra, Doğa Koruma Milli Parklar yetkilileri ile iletişime geçilerek, bakanlık personelleri tarafından doğal ortamına salım işlemi gerçekleştirildi.

    Tarsus Doğa Parkı’nda görevli Veteriner Sağlık Teknikeri Yılmaz Ölmez, “Yaban olarak yaşayan çakal, MESKİ’nin çamur havuzunun yanında bulunan hendeğe düşmüş.

    Tarsus Doğa Parkı’na ihbarın iletilmesi üzerine, Doğa Koruma ve Milli Parklar personeli ile olay yerine intikal edildi. Gerekli sağlık müdahaleleri yapıldıktan sonra, tekrar doğal yaşam alanına bırakılmak üzere, Doğa Koruma Milli Parklar yetkililerine teslim edildi” dedi.

     

  • Doğadaki Her Canlının Acısını Yüreğimizde Hissediyoruz

    Doğadaki Her Canlının Acısını Yüreğimizde Hissediyoruz

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus Doğa Parkı’nda, doğada farklı nedenlerle zarar görerek yaralanan hayvanların bakım ve tedavileri başarıyla yapılıyor.

    Mersin başta olmak üzere Adana ve Osmaniye gibi çevre illerin kırsal bölgelerinde de yaralı olarak bulunan yaban hayvanları, Milli Parklar ve Doğa Koruma memurları tarafından, tedavileri yapılmak üzere Tarsus Doğa Parkı’na getiriliyor.

    Adana’da kırsal bölgede kapana sıkışarak yaralanan ve ayağı kopma tehlikesi yaşayan kurt yavrusu, Tarsus Doğa Parkı’nda yapılan başarılı tedavi ile sağlığına kavuştu.

    Öte yandan avcılar tarafından farklı noktalarda vurularak yaralanan pelikanlar, göç sırasında tellere çarparak zarar gören leylekler ve yavru olarak bulunan baykuş da, Tarsus Doğa Parkı ekibinin ellerinde sağlıklarına kavuştular.

    Güngör: “Tedavisi yapılan hayvanlar, doğal ortamlarına bırakılıyor”

    Tarsus Doğa Parkı Veteriner Sağlık Teknikeri Ümit Güngör, “Ağustos ayının ilk haftasında Adana Av Koruma’nın getirmiş olduğu kurt yavrumuz, sağ arka ayağını domuz tuzağında sıkıştırması sonucu yaralanmış. Uzun bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu. Doğal ortamına bırakılmak üzere Adana Av Koruma’ya bilgi verdik. Yine Adana, Osmaniye bölgesinde avcılar tarafından ateşli silah ile yaralanan pelikanlar, su kenarında bulunup bize getirildi. Onlar da sağlıklarına kavuştuktan sonra, tekrar doğal ortamlarına bırakılacaklar” dedi.

    Leyleklerin ise göç sırasında yaralandıklarını kaydeden Ümit Güngör, “Leyleklerimiz göç sırasında biraz aç ve susuz kaldıkları için, tellere takılmışlar. Ayaklarında ve kanatlarında problem olup, tedavilerine başlandı. 3,5 ay önce de yavru orman baykuşumuz, Av Koruma tarafından bize getirildi. Uzun süre besledik ve biraz büyüdü. Tedavisi tamamlanan hayvanlar, doğa koruma milli parklar personeline teslim edilerek, onlar tarafından salım işlemleri kontrollü olarak gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

  • 68’liler Barış Ormanı’nın Kente Kattığı Değer Arttı

    68’liler Barış Ormanı’nın Kente Kattığı Değer Arttı

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, bir süre önce yenilemeye başladığı 68’liler Barış Ormanı’nda çalışmalarını tamamlayarak, vatandaşların hizmetine sundu.

    68’liler Barış Ormanı’nın çehresi, Park ve Bahçeler Dairesi’ne bağlı ekipler tarafından bir süredir yürütülen yenileme çalışmaları ile tamamen değişti.

    Toroslar ilçesi Çağdaşkent Mahallesi’nde 122 bin metrekare alan üzerinde bulunan Barış Ormanı’nın, Mimar Sinan Bulvarı’na bakan 22 bin metrekarelik kısmında otomatik sulama, şev düzenlemesi, bitkilendirme ve aydınlatma çalışması gerçekleştirdi. Ana girişte de, yaklaşık 700 metrekare alana parke zemin döşendi.

    Oldukça eskiyen ve kullanılamayacak durumda olan çocuk oyun grubunu da yenisiyle değiştiren ekipler, atıl durumdaki fitness alanını da yenileyerek, spor yapmaya uygun hale getirdi. Ekipler, sporcuların ve spor yapanların tercih ettiği ormandaki koşu yolunu da düzenledi.

    İlter: “Bu çalışmalarla daha kullanışlı ve güzel bir yer oluşturduk”

    Peyzaj Mimarı ve Park ve Bahçeler Proje Şube Müdürü Alpagu İlter, 68’liler Barış Ormanı’nda yapımı tamamlanan yenileme çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Mersin il genelinde gerçekleştirdiğimiz park ve yeşil alanlar yenileme ve yapım işi kapsamında, 68’liler Ormanı’nda da iyileştirme çalışmaları yaptık. 122 dönümlük bu alanın 22 dönümlük yola bakan kısmında şevde iyileştirme, otomatik sulama sistemi, girişteki sert zeminlerin iyileştirilmesi, koşu parkurunun düzenlenmesi ve yangın hatlarını yenileme çalışmaları yaptık. Ayrıca içeride bulunan spor aletleri, çocuk oyun grubu gibi imalatların bakım ve yenilemesi yapıldı” ifadelerini kullandı.

    Yenileme çalışmalarında su tasarrufu düşüncesi ile yola çıktıklarını ve otomatik sulama sistemi yaptıklarını aktaran İlter, “Bunları yaparken hem kente değer katan bir yeşil alanın iyileştirilmesi, hem de su tasarrufunu göz önüne alarak bu işlemleri yaptık. Burası, Toroslar ilçesinde oldukça büyük bir yeşil alanı olan ve sporculara katkı sağlayan bir yer. Buranın bakımını zaten düzenli olarak yapıyoruz. Bu yaptığımız eklemelerle de daha güzel, daha kullanışlı bir yer oluşturmayı hedefledik” diye konuştu.