Kategori: Ekonomi

  • Yeniden faiz indirimine mi gidilecek?

    Yeniden faiz indirimine mi gidilecek?

    AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan dönüşünde gazetecilere, faiz indirimine dair yeni bir açıklama yaptı. Erdoğan, “faiz indirimi enflasyonu da düşürecek” diyerek önceki ekonomi politikalarını yeniden gündeme getirdi.

    AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan ve Macaristan ziyaretlerinin ardından uçakta gazetecilerle yaptığı sohbette, Türkiye ekonomisine dair faiz indirimi ve enflasyon beklentilerini dile getirdi. Erdoğan, geçmişte sıkça savunduğu “faiz sebep, enflasyon sonuç” tezine atıfta bulunarak, faiz oranlarının düşmesiyle enflasyonun da ineceğini belirtti. “İnşallah faizle birlikte enflasyon da düşecek. Bundan hiç endişeniz olmasın” ifadelerini kullanan Erdoğan’ın bu yaklaşımı, kamuoyunda ve ekonomi çevrelerinde ciddi eleştiriler almaya devam ediyor.

    Gerçekleşmeyen Enflasyon Hedefleri ve Yeni Tahminler:

    Erdoğan’ın açıklamaları sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 2024 yılı Dördüncü Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Buna göre, yıl sonu enflasyon hedefi %44’e çıkarıldı ve 2025 ile 2026’da sırasıyla %21 ve %12’ye düşeceği tahmin edildi. Ancak, enflasyonun önceki hedeflerin çok üzerinde gerçekleşmiş olması, uzmanların yeni tahminlere şüpheyle yaklaşmasına neden oluyor.

     

  • Mersin’de “Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasının Korunması” Temalı Geleneksel Gıdalar Sempozyumu Gerçekleştirildi

    Mersin’de “Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasının Korunması” Temalı Geleneksel Gıdalar Sempozyumu Gerçekleştirildi

     Mersin’de “Gelenekten Geleceğe: Gıda Mirasının Korunması” Temalı Geleneksel Gıdalar Sempozyumu Gerçekleştirildi

    Toros Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Geleneksel Gıdalar Sempozyumu, kooperatiflerin geleneksel gıdaların sürdürülebilirliğindeki rolünü vurgulayan panellerle başladı. Sempozyumda, kooperatifleşmenin tarımsal üretim ve ekonomik kalkınma üzerindeki etkileri tartışıldı.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), TMMOB Gıda Mühendisleri ve Ziraat Mühendisleri Odası iş birliği ile düzenlenen “Geleneksel Gıdalar Sempozyumu”nun ilk gününde, Türkiye’nin gıda mirasını koruma yolları ele alındı. “Kooperatiflerin Geleneksel Gıdaların Sürdürülebilirliğinde Rolü” konulu oturumda, gıda güvenliği, pazarlama stratejileri, ekonomik kalkınma ve kooperatifleşmenin önemi vurgulandı.

    Panelin moderatörlüğünü TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü üstlenirken; Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, Bereketli Eller Kooperatifi’nden Özlem Sarı, Defne Kadın Girişimi Üyesi Nesrin Deli, Bolu Gıda Mühendisleri Temsilcisi Cem Kösemeci ve TARGET üyesi Erdem Ak deneyimlerini paylaştı.

    Seçer: “Kooperatifler Geleneksel Gıdaları Geleceğe Taşıyor”

    Mersinden Kadın Kooperatifi’nin kurucusu Meral Seçer, küçük aile işletmelerinin geleneksel üretim yöntemlerini sürdürebilmeleri için kooperatifleşmenin önemine dikkat çekti. Geleneksel üretimin sürdürülebilirliği için üreticilerin kooperatif çatısı altında buluştuğunu belirten Seçer, “Üreticilerin kooperatifleşme ile doğal ve sağlıklı gıdaları tüketiciye ulaştırması sağlanıyor” dedi.

    Sarı: “Kooperatifler ‘Ben’den ‘Biz’e Dönüşümü Sağlıyor”

    Bereketli Eller Kadın Kooperatifi Başkan Yardımcısı Özlem Sarı, Türkiye’de kooperatiflerin uzun ömürlü olabilmesi için dayanışma kültürünün önemini vurguladı. Sarı, kooperatiflerin ekonomik sürdürülebilirliğe katkıda bulunarak “ben yerine biz” anlayışını teşvik ettiğini belirtti.

    Deli: “Eğitimler Kooperatiflerin Sürdürülebilirliğini Sağlıyor”

    Defne Kadın Kooperatifi üyesi Nesrin Deli, kooperatiflerin güvenli gıda üretiminde eğitimlerin rolünü vurguladı. Özellikle gıda mühendislerinin kooperatiflerde yer almasının gıda güvenliği açısından önemli olduğuna dikkat çeken Deli, kadın kooperatiflerinin afet süreçlerindeki dayanışmacı rolünü de öne çıkardı.

    Kösemeci: “Kooperatifleşme Ülkenin Kalkınması İçin Şart”

    Bolu Gıda Mühendisleri Odası Temsilcisi Cem Kösemeci, Türkiye’de kooperatiflerin özellikle pazar bulma konusunda desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Kooperatiflerin geleneksel gıdalar üretiminde önemli bir rol oynayarak ülke ekonomisine katkı sunduğunu belirten Kösemeci, kamu desteği ile kooperatiflerin daha fazla kalkınabileceğini vurguladı.

    Ak: “Kooperatifler Dayanışma ile Ayakta Kalacak”

    TARGET Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ak ise Türkiye’nin Avrupa’da en fazla kooperatife sahip ülkelerden biri olmasına rağmen, gelir elde etme bakımından geride olduğunu belirtti. Kooperatiflerin toplumun tüm kesimlerinin dayanışma ile güçlenmesine katkı sağladığını belirten Ak, ekonomik krizlerle başa çıkmada kooperatifleşmenin önemine değindi.

    Mersin’de düzenlenen sempozyum, kooperatiflerin geleneksel gıdaların sürdürülebilirliği üzerindeki rolünü vurgularken, doğal gıdalara olan talebin arttığı bu dönemde, kooperatiflerin ekonomik kalkınma ve gıda güvenliği açısından önemini ortaya koydu.

  • MTSO’dan Gümrük Sektörüne Kalifiye Eleman Yetiştirme Eğitimi

    MTSO’dan Gümrük Sektörüne Kalifiye Eleman Yetiştirme Eğitimi

     

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eğitim ve Kalkınma Vakfı ile 18 No’lu Gümrük Müşavirliği Hizmetleri Meslek Komitesi işbirliğinde düzenlenen Gümrük Sektörü Ara Eleman Eğitimi’nin ikincisi başladı.

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), iş dünyasına kalifiye eleman kazandırmak amacıyla düzenlediği ’Gümrük Sektörü Ara Eleman Eğitimi’ programını sürdürüyor. MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, dış ticaretin merkezi konumundaki Mersin’de bu eğitimin önemine vurgu yaparak, “Mersin, Türkiye’nin yeni Marmara bölgesi, ikinci İstanbul olmaya aday. Bu süreçte kaliteli personele olan ihtiyaç daha da artıyor,” dedi. Çakır, kursiyerlere kendilerini geliştirme ve sektörde kalıcı bağlantılar kurma fırsatı sunduklarını belirtti.

    MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı İsmail Yavuz Özgüven, bu tür eğitimlerin sektörlere eğitimli personel sağlamak amacıyla yapıldığını belirterek, eğitim taleplerine göre programların devam edeceğini söyledi. 18 No’lu Komite Başkanı Serhan Koylan ve Komite Üyesi Zeki Şan ise kursiyerlere destek sözü vererek, iş hayatında kendilerini geliştirmeleri için bu eğitimin önemli bir fırsat olduğunu ifade ettiler.

  • BAŞKAN SEÇER VE MERAL SEÇER ‘MUSTAFA’ FİLMİNİN GALASINA KATILDI

    BAŞKAN SEÇER VE MERAL SEÇER ‘MUSTAFA’ FİLMİNİN GALASINA KATILDI

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk hayatının konu alındığı ‘Mustafa’ filminin galasına katıldı.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerinin gelecek nesillere aktarılmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Seçer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk bizim için çok büyük bir değer. Onun görüşlerini, düşüncelerini, ilkelerini bizden sonra ki jenerasyona aktarmak bizim görev edindiğimiz bir konu” dedi.

    Türkiye’yi daha iyi noktalara getirmek, toplumun refahını önceleyen, daha demokratik bir toplum ve daha hukuk normlarına uygun bir ülke yaratma azminde olduklarını kaydeden Seçer, “Bizim kendimize çizdiğimiz yol; Mustafa Kemal’in yolu” diye konuştu.

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Meral Seçer, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluk hayatını konu edinen ‘Mustafa’ isimli animasyon filminin, Mersin Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen galasına katıldı.

    Filmin ön gösterimi ile başlayan gala programına filmin yapımcıları Kamuran Ayna ve Emir Cömert, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Gülnar Belediye Başkanı Fatih Önge, Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri ve bürokratlar katılım sağladı.

    Seçer: “O’nun düşüncelerini gelecek nesillere aktarmak bizim görevimiz”

    Filmi izledikten sonra basına değerlendirmede bulunan Başkan Seçer, galanın Mersin’in yanı sıra İstanbul ve Ankara’da da gerçekleştirildiğini söyledi. 25 Ekim’de gösterime girecek olan filmin Mustafa Kemal’in 6-12 yaş arası çocukluk dönemini anlattığını aktaran Seçer,“Film dört ayrı bölüm, biz bugün ilk bölüm olan çocukluk dönemini izledik. Daha sonra gençlik, yetişkinlik ve son olarak da hayata veda ettiği yıllar yer alıyor. Çocuklarımız için çok önemli detaylar var, yüz yıla damga vurmuş bir liderin çocukluk yaşından itibaren karakteri, olaylara bakış açısı ele alınıyor. Önümüzdeki bölümlerde bu karakter kendini ortaya çıkaracak” ifadelerine yer verdi.

    Başta yapımcılar olmak üzere filmde emeği geçen tüm ekibe teşekkürlerini ileten Seçer, filmin vizyona girdikten sonra verilen emeğin karşılığını almasını temenni ettiğini vurguladı. Seçer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk bizim için bir değer. Onun görüşlerini düşüncelerini, ilkelerini bizden sonra ki jenerasyona aktarmak bizim görev edindiğimiz bir konu” dedi.

    “Kendimize çizdiğimiz yol, Mustafa Kemal’in yolu”

    Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giden bir anlayışla çalıştıklarını dile getiren Seçer, “Bizler bugünün yöneticileri olarak, Türkiye’yi daha iyi noktalara getirmek isteyen, toplumun refahını önceleyen, daha demokratik bir toplum ve daha hukuk normlarına uygun bir ülke yaratma azmindeyiz. Bizim kendimize çizdiğimiz yol; Mustafa Kemal’in yolu. O’nun da kurduğu siyasi partide görev yapıyoruz, bundan da gurur duyuyoruz” ifadeleri ile konuşmasını sonlandırdı.

    Meral Seçer: “Bir liderin çocuklukta yaşadığı süreçleri daha detaylı olarak izledik”

    Filmi beğendiğini belirten Meral Seçer de emeği geçen herkese teşekkür etti. Meral Seçer, “Atatürk’ün çocukluk yaşantısını küçük anekdotlarla biliyorduk fakat burada insanlığını, azmini, bir liderin çocuklukta yaşadığı süreçleri daha detaylı olarak, bazen gülerek bazen de duygulanarak izledik.  Filmin yapımında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Cömert: “Öncülük eden Sayın Vahap Seçer’e teşekkür ediyorum”

    Film hakkında bilgi veren Yapımcı Emir Cömert, çocukların animasyon filmi sayesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını daha eğlenceli bir şekilde tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. Kendisinin de küçük yaşta bir çocuğu olduğunu ve ondan ilham alarak böyle bir yapımı var ettiklerini belirten Cömert, ‘Biz de bu topraklarda gerçekten yaşamış gerçek bir kahraman, hepimizin kahramanı olan birinin çocukluk dönemini çocuklarımıza anlatabilir miyiz?’ diye düşündük ve sonunda da Ulu Önderimizin animasyon filmini gerçekleştirdik” diye konuştu.

    Ayna: “Yarınlara miras kalacak bir projeye imza attık”

    Atatürk’ün destansı kahramanlık hikayesini çocuklara anlatmak için 4 serilik filmin ilkinin galasını gerçekleştirdiklerini söyleyen Yapımcı Kamuran Ayna ise, “Biz buradan yola çıkarak artık Atatürk’ün acılarını, sevinçlerini hüzünlerini ama aynı zamanda çocukken isteklerini ve onun karşısında ne kadar dirayet gösterebileceğini göstermek istedik. Ulu Önder ile alakalı çok fazla film vardı ama biz ilk defa animasyon olarak çocukların daha dikkatini çekecek şekilde olmasını istedik. Umarım herkes beğenmiştir” dedi.

    Çocuklar salondan yüzlerinde kocaman gülümseme ile ayrıldı

    Filmi beğendiğini söyleyen Nil Güven, “Filmde aslında bizim Atatürk’ün hayatında görmediğimiz çok şey vardı. Mesela dağ evinin yanması bize hiçbir zaman anlatılmadı” dedi. Atatürk’ü çok sevdiğini söyleyen Güven, “O zaten olmasaydı şu an biz burada olmazdık. Ben bu şekilde konuşuyor olamazdım”şeklinde konuştu. Filmin çok eğlenceli olduğunu ifade eden Zeynep Lina Basut ise, “Gerçeğiyle çok güzel benzetilmiş, bir de karakteri çok güzel yapmışlar”dedi.

    Asya Ergün de, “Çok güzeldi, özellikle Mustafa’nın okumayı sevmesi, kuşları özgür bırakması çok hoşuma gitti. Derslerine çok çalışıyor, okulunu sevmesi çok güzeldi. Kardeşi Makbuş var o da bana çok yakın geldi” diye konuştu. Atatürk’ü çok sevdiğini de söyleyen Asya Ergün “O’na olan sevgimi anlatamam bile” dedi.

    Yüzlerce kişinin katılım sağladığı film galası, yapımcılar ve galaya katılan çocuklar ile toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

    ‘Mustafa’ animasyon filmi hakkında

    25 Ekim 2024’te vizyona girecek olanMustafa animasyon filmi, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını konu edinen 4 filmlik bir serinin ilk filmi. İlk filmde ulu önderin çocukluk dönemi, ikinci filmde gençlik dönemi, üçüncü filmde yetişkinlik dönemi, dördüncü filmde ise yaşının ilerlediği hayatının son dönemleri ele alınacak. Oyuncu Altan Erkekli’nin seslendirmesi; araştırmacı-yazar Erol Mütercimler’in danışmanlığında çekilen Mustafa filminin yapımcılığını ise Kamuran Ayna ve Emir Cömert üstlendi. Müziklerini Manga grubunun solisti Ferman Akgül ile sunucu ve müzisyen Oğuzhan Uğur ‘un seslendirdiği film, Atatürk’ü anlatan ilk animasyon olma özelliğini taşıyor.

  • 0xScope yapay zekaanalizleri Fed faiz kararının Bitcoin üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor

    0xScope yapay zekaanalizleri Fed faiz kararının Bitcoin üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor

    Fed’in son faiz indiriminin ardından, kripto piyasaları yeniden canlandı ve dijital varlık alanında iyimserliği ateşledi. 0xScope ekibi, Scopechat tarafından sağlanan kapsamlı yapay zeka odaklı analizleri kullanarak Bitcoin’in en son ekonomik gelişmelere nasıl tepki verdiğini araştırdı. Yapılan analizler, her bir kripto paranın mevcut durumunun yanı sıra yatırımcıların hızla gelişen bu piyasada dikkat etmesi gereken yeni trendler hakkında da değerli perspektifler sundu.

    Araştırma, Fed’in faiz oranlarında yaptığı son beş düzenlemeye odaklanarak pandemi öncesi, pandemi sonrası ve daha yakın dönemler de dahil olmak üzere birçok zaman dilimini kapsadı. Önceki oran değişikliklerinin Bitcoin’in performansını nasıl etkilediğini inceleyen analiz, bazı ilgi çekici modeller ortaya koydu. Veriler özellikle, uzun bir faiz artırımı döneminden sonra, ilk faiz indirimine genellikle Bitcoin fiyatında önemli bir yukarı yönlü hareketin eşlik ettiğini gösteriyor.

    Bu konuda öne çıkan örneklerden biri, Bitcoin fiyatının %5 oranında arttığı 31 Temmuz 2019 tarihli 50 baz puanlık faiz indirimi. Bu örnek, kripto para piyasasının para politikasındaki değişimlere olan duyarlılığını yansıtıyor ve mevcut makroekonomik ortamda bu ilişkileri anlamanın öneminin altını çiziyor.

    0xScope CEO’su PhillipTorres son faiz indirimi hakkında, “Piyasanın bu faiz indirimine ihtiyacı olduğu açıktı ve çoğumuz bu noktada hemfikirdik. Ancak görüşlerin ayrıştığı nokta, indirimin 25 mi yoksa 50 baz puan mı olması gerektiğiydi ve esas enflasyon yavaşlamaya devam ettiği için zamanlamanın daha erken mi yoksa daha geç mi olması gerektiğiydi.” yorumlarını yaptı.

    Piyasanın kısa vadede olumlu tepki vererek faiz indirimini bir iyimserlik işareti olarak benimsediğini, ancak altta yatan uzun vadeli zorlukların çözülmemiş olduğunu açıkladı. Torres açıklamasında, “Piyasa bu iyi haberi olumlu karşıladı ve anlık kazanımlar elde etti, ancak yüzeyin altında hala devam eden yapısal sorunları da göz önünde bulundurmalıyız. Yine de ileriye bakarsanız gelecek umut vaat ediyor, daha parlak fırsatlar için her zaman potansiyel var.” ifadelerini kullandı.

    0xScope ekibinin Scopechat’in yapay zeka destekli analizleriyle desteklenen çalışması, Bitcoin ve diğer önde gelen kripto para birimlerinin son faiz indirimine nasıl tepki verdiğini izlemeye devam ediyor ve piyasadaki bu dalgalanmaları yönlendirmek isteyen yatırımcılara değerli bilgiler sunuyor.

    İşte Scopechat’in son Fed faiz oranı değişikliğinin Bitcoin’in piyasa temelleri üzerindeki etkisine ilişkin en son verileri:

     

     

    1. Fed Fon Oranının 18 Eylül’de 50 baz puan (bps) düşürülmesi sırasında Bitcoin %2,40 artışla 60.314 $’dan 61.760 $’a yükseldi.
    2. Oldukça kayda değer bir veri olarak, uzun bir faiz artırımı döneminin ardından ilk faiz indiriminin genellikle Bitcoin fiyatında önemli bir artışla ilişkili olduğu görülmektedir. Son faiz indirimi sırasında ve 30-31 Temmuz 2019’da 25 baz puanlık bir indirimin ardından Bitcoin’in %5,81 oranında yükseldiği benzer bir örnekte de durum tam olarak buydu.
    3. Faiz indiriminin BTC vadeli işlem piyasalarının açık faizi üzerinde önemli bir etkisi olmadı. Hatta açık faiz 30 milyar dolardan 35 milyar dolara hafif bir artış gösterdi.
    4. Birçok büyük kurum, faiz indiriminden önce Bitcoin işlemlerinden fayda sağladı. MicroStrategy yakın zamanda indirimden önce 18 bin dolar BTC satın aldı ve bu işlem şirket için yaklaşık 55 milyon dolar karla sonuçlandı.
    5. Bitcoin bakiyesi olan adreslerin sayısı 12.691 milyondan 12.677 milyona düştü. Bu durum, adres sahiplerinin birden fazla adresteki küçük bakiyeleri birleştirmesinin bir sonucu olabilir.
    6. Kâr eden Bitcoin adreslerinin yüzdesi 8 Eylül 2024 itibariyle %78’den bugün itibariyle %90,7’ye yükselmiştir. Bağlam açısından, 0xScope, Bitcoin varlıklarının mevcut fiyatı Bitcoin alımlarının hesaplanan ortalama maliyetinin üzerindeyse bir adresi kârlı olarak etiketliyor.

     

    0xScope Hakkında

    200’den fazla global partneri ve 1 milyondan fazla kullanıcısı ile 0xScope‘un güçlü bir veri katmanı oluşturma taahhüdü, yapay zekanın Web3’e entegrasyonuna öncülük etmeye yardımcı olmaktadır. 9,5 milyondan fazla token, 29.764 proje ve 298 milyon etiketten oluşan en kapsamlı Web3 veri tabanı ile 0xScope, yapay zeka odaklı yeniliklerde sektöre öncülük etmeye devam etmektedir.

    Daha fazla bilgi için lütfen 0xScope’u ziyaret edebilirsiniz:

    0xScope topluluğumuza katılarak en son tekliflerden haberdar olabilirsiniz:

    Twitter:

    Telegram:

     

  • Mersin’de Kadınlar El Emeği Ürünlerini Sergiliyor

    Mersin’de Kadınlar El Emeği Ürünlerini Sergiliyor

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı MERCEK Mesleki Eğitim Merkezi’nde ‘Turistik ve Hediyelik Eşya Yapımı ile Giyim Üretim Teknolojileri’ kursu alan kadınlar, el emeği ürünlerini Sayapark AVM’de kurulan stantlarda sergiliyor. Çantadan kırlente, sepetlerden takılara kadar birçok ürünün yer aldığı stantlar, hafta sonu boyunca açık olacak ve kursiyerler dönüşümlü olarak stantlarda yer alacak.

    Girişimcilik Eğitimi ve Gelir Elde Etme

    MERCEK kursiyerleri, girişimcilik eğitimi de alarak kendi işletmelerini kurma konusunda önemli bilgiler edindi. Kursiyerler, bu eğitimlerin kendilerine büyük fayda sağladığını ve hem gelir elde etmenin hem de ürünlerini görünür kılmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

    MERCEK’in Sağladığı Destekler

    MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri Koordinatörü Gül Kadem Maya, kursiyerlerin yeteneklerini fark etmeleri ve geliştirmeleri için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Maya, “Açtığımız kursların ardından girişimcilik eğitimleriyle kursiyerlerimizi destekliyoruz. Sahada kendilerine gelir elde edebilecekleri alanlar açıyoruz. Kursiyerlerimizin stant açmaları da bu desteklerin bir parçası” dedi.

    Kursiyerlerden Memnuniyet

    MERCEK’teki kursların kadınlar için önemli bir gelir kaynağı oluşturduğunu belirten ‘Turistik ve Hediyelik Eşya Yapımı ile Giyim Üretim Teknolojileri’ Kursu Öğretmeni Emine Talayhan, “Kadınlara makrome örücülük ve sepet örücülük alanlarında kurslar veriyoruz. Büyükşehir’in sağladığı imkânlarla, kadınlar ürünlerini satıp gelir elde edebiliyorlar” dedi.

    Kadınların Başarı Hikayeleri

    Kursiyerlerden Nuran Mengütay, MERCEK’te aldığı dikiş eğitimini geliştirerek kıyafet, kırlent, masa örtüleri ve çantalar ürettiğini ve satışlardan memnun olduğunu belirtti. Rabia Kılıç ise MERCEK’te aldığı eğitim sayesinde dikiş alanında profesyonelleştiğini ve kendi işletmesini açmayı planladığını söyledi. Kursiyerlerden Ayten Acer Kanun, yaz dönemlerinde kurslara katılarak aile bütçesine katkı sağladığını ifade etti.

    Büyükşehir Belediyesi’ne Teşekkür

    Kadınlar, Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu imkânlardan memnun olduklarını belirterek, Başkan Vahap Seçer ve kurs hocalarına teşekkür etti. Kursiyerler, verilen eğitim ve desteklerle hem iş hayatına katılma hem de psikolojik olarak fayda sağlama açısından büyük bir fırsat yakaladıklarını dile getirdi.

  • Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Konferansı ile İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geçiyor

    Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Konferansı ile İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geçiyor

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi’nin düzenlediği “İklim Konferansı Mersin” kapsamında gerçekleştirilen “İklim Mersin Toplantısı”nda, iklim değişikliğine uyum konusunda Mersin’de güçlü iş birlikleri hedeflendi. Konferans, MTSO, TÜBİTAK MAM ve MedCities gibi proje ortaklarının katılımıyla gerçekleştirildi.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi’nin “İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç” projesi kapsamında düzenlenen “İklim Konferansı Mersin” başarılı bir şekilde tamamlandı. Konferansta, proje ortakları olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) ve MedCities’in katılımıyla “İklim Mersin Toplantısı” gerçekleştirildi. Bu toplantı, iklim değişikliğine uyum konusunda Mersin’deki yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör temsilcileri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları arasında güçlü iş birlikleri oluşturmayı hedefledi.

    İklim Değişikliğine Karşı Adımlar

    Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, projenin genel amacının Mersin’de karar vericilerin ve yerel aktörlerin iklim değişikliği konusundaki kapasitelerini artırmak olduğunu belirtti. Halisdemir, yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve sıfır atık konusunun önemine dikkat çekti. “Atığın kaynakta kontrolü sağlanmalı ve evlerde üretilen organik atıkların nasıl komposta dönüştürüleceği anlatılmalı. Çevre ve iklim değişikliğini anlatan oyunlar hazırlayacağız” dedi.

    Ortaklık ve Gelecek Planları

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Rıza Özdemir, iklim değişikliğiyle mücadelede ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. “Günümüzün en önemli sorunu iklim değişikliği. Bununla mücadele için bireylerin, toplulukların ve hükümetlerin ortak hareket etmesi gerekiyor” dedi. Özdemir, Başkan Vahap Seçer’in öncülüğünde yürütülen çevre ve iklim projelerinden de bahsetti.

    İş Dünyasının Rolü

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Kent ekonomimizi iklim değişikliğine uyum çalışmalarıyla entegre edeceğiz. Amacımız sıfır atığı olan sektörler ve çevreyi koruyan bir ekonomi yaratmak” dedi.

    Bilimsel Katkılar

    TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Haldun Karan, iklim risklerinin ölçülmesi ve sektörlerin adaptasyon kapasitelerinin belirlenmesi gerektiğini vurguladı. “Sektörlerin ve belediyelerin adaptasyon kapasitesinin ne olduğu ve nasıl geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyacağız” dedi.

    Geleceğe Yönelik Çalışmalar

    MedCities Genel Sekreteri Josep Canals, projenin önemine değinerek, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin çevre konusundaki çalışmalarının şehre büyük katkı sağlayacağını belirtti. Barselona’da düzenlenecek çalıştaya üye ülkelerin katılımıyla önemli bir iş birliği platformu oluşturulacak.

    Bu toplantıda, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı dirençli bir kent oluşturmak için atılması gereken adımlar ele alındı. Mersin, bu proje ile geleceğe yönelik ekonomik, politik, sosyal ve planlama kararlarını daha bilinçli ve koordineli bir şekilde alarak, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmeyi hedefliyor.

  • Boris Volfman: “Domates İhracatindan Elde Edilen Gelir Yarım Milyar Doları Aştı”

    Boris Volfman: “Domates İhracatindan Elde Edilen Gelir Yarım Milyar Doları Aştı”

    Hem Türkiyede hem de dünyada sıkça tüketilen tarım ürünlerinin başında gelen domates üreticisine ve ihracatçısına kazandırmaya devam ediyor. 2023 yılı sonu itibariyle Türkiye gerçekleştirdiği domates ihracatından 535 milyon dolar gelir elde etti. En büyük müşteri konumunda ise 2023 yılında da Avrupa ülkeleri yer aldı.

    Türkiye’nin en önemli tarımsal ihraç ürünlerinden olan domates üretici ve ihracatçı için kazandırmaya devam ediyor. Diğer tarım ürünlerinin aksine dalgalanmalar yaşamadan sürekli yukarı yönlü hareket sağlayan üründen elde edilen gelir yarım milyar doları aştı. Uzmanlar doğru üretim planlaması ve satış ile 3 yıl içerisinde 1 milyar dolar ihracat gelirinin mümkün olduğunu öngörüyor.

    Boris VolfmanDOMATES ÜRETİMİNİN ARTMASI ŞART

    2023 yılı itibariyle 200 milyar dolar büyüklüğe yaklaşan dünya domates pazarı içerisinde çetin bir rekabet barındırıyor. Domates üretimi ve ihracatına yönelik detayları anlatan Boris Volfman; Domates hem bizlerin hem de tüm dünyanın severek tükettiği oldukça lezzetli bir ürün. Bu ürüne tüm dünyada talep var. Gerek direkt tüketimde gerekse ketçap ve çeşitli sosların üretiminde sıkça kullanılan bu ürün Türkiye için de hayati öneme sahip. Kısa süre içerisinde domates ihracatından elde edilen gelir 300 milyon dolar seviyelerinden 500 milyon doların üzerine çıktı. Bu artışın devam etmesi ve ülkemizin kazanması için domates üretiminde artış şart. Mevcut domates alanlarının artırılması kadar üretim yapılan alanlardaki verimin artırılması için de çaba gösterilmeli. Bu noktada özellikle il tarım müdürlükleri ve üniversitelerin Ziraat Fakültelerine büyük iş düşüyor.” dedi.

    KATMA DEĞERLİ ÜRETİM UZUN VADEDE KAZANDIRIR

     Boris Volfman; Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye dünyanın en büyük üçüncü domates üreticisi konumundadır. Mevcut ekim alanlarını büyütmek ve yine bir dekardan alınan verimi artırmak çok önemlidir. Fakat bütün bunlardan daha önemli olan şey ise katma değerli bir üretim sağlamaktır. Örneğin Türkiye fındık üretiminde dünya lideri konumundadır. Fakat yabancı bir marka Türk fındığını alıp işleyip ardından tüm dünyaya satıyor. Bu sayede fındık üretim lideri Türkiyeden çok daha fazla gelir elde eden bir marka gerçeği gözümüzün önünde duruyor. Aynı şey domates için de geçerli. Evet üretimde Türkiye gerçekten önemli bir konumda fakat bu asla yeterli değil. Bize düşen kendimize ait global sos, ketçap vb. markalar oluşturarak rekabette yerimizi almak, ihracat gelirlerimizi katlamaktır. Bugün yapılacak yatırımlar yarın uzun vadede hem üreticiye hem ihracatçıya hem de ülke ekonomisine kazandıracaktır.” şeklinde konuştu.

    AVRUPA ÜLKELERİNİN TALEBİ YOĞUN

    Türk domatesinin en büyük müşterisi konumunda Avrupa ülkeleri yer alıyor. 2023 yılında en çok domates ihracatı 91.332.847 dolar ile Romanya’ya gerçekleştirildi. Romanya aynı zamanda 2021 ve 2022 yıllarında da Türkiye’nin en fazla domates ihracatı gerçekleştirdiği ülke konumunda yer almıştı. Romanya’yı 63.917.632 dolar ile Ukrayna takip etti. Üçüncü sırada ise yine bir Avrupa ülkesi olan Polonya 56.091.732 dolarlık ihracat ile yer aldı. Türk domatesine Avrupa ülkelerinin haricinde ise Arap ülkelerinin talebi oldukça fazla. 

    BHA

     

               

               

     

                           

  • Erkunt Traktör, Tereciye Tere Satıyor

    Erkunt Traktör, Tereciye Tere Satıyor

    Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan, traktörün anavatanı sayılan İngiltere ve Almanya’ya ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi.

     

    Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden Erkunt Traktör’ün CEO’su Tolga Saylan, tasarım, teknoloji ve argedeki istikrarlı yatırımlarının meyvelerini almaya başladıklarını belirterek, “İç piyasadaki başarılı satış grafiğimizi, İhracat markamız ArmaTrac ile 35 ülkeye ihracatla taçlandırıyoruz” dedi.

    Erkunt Traktör olarak 2007 yılında ArmaTrac markasıyla ihracata başladıklarını hatırlatan Saylan, “Şu anda Traktörün anavatanı konumundaki İngiltere ve Almanya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Bir nevi tereciye tere satıyoruz diyebiliriz. Sırbistan’da ise pazar lideriyiz. 2018 yılında sektörde bir ilki başararak, Türkiye’den yurt dışında üretilmek üzere lisans veren ilk traktör markası olduk. Erkunt’un lisansörü Giad, Sudan’da kurulu olup Afrika’nın en büyük üretim tesislerinden birisi konumuna geldi. Böylece 19 COMESA ülkesinin kapısı da Erkunt markalı traktörlere açıldı. Erkunt Traktör, üretiminin % 25’ini, toplamda 35 ülkeye ihraç ediyor. Ayrıca, traktörün tamamlayıcı ürünü olan tarım ekipmanları konusunda 38 yılı aşkın süredir Türk tarımına hizmet eden ve yanında 36 ülkeye ihracat yapan lider bir marka olma özelliğini koruyan Hisarlar Tarım Makineleri’nin, üretim ve satış – pazarlama faaliyetlerini de başarıyla gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

    2024’TE İHRACATA ODAKLANACAĞIZ

    2024 yılında iç piyasanın enflasyon ve maliyet artışları gibi nedenlerle küçüleceğini tahmin ettiklerini kaydeden Tolga Saylan, “Traktör sektöründe, 2023 yılında bir rekora imza atılarak, son 50 yılın en yüksek satış adedine ulaşıldı ve 77 binden fazla traktör satışı gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl talep olarak bir sıkıntımız yoktu. Ancak, pandemi sürecinde başlayan ve etkisini hala sürdüren yedek parça sıkıntısı nedeniyle traktör arzında bir azalma oldu. Buna rağmen Erkunt olarak, yurt içi ve yurt dışına geçtiğimiz yıl toplamda 6 bin civarında traktör satışı gerçekleştirdik. 2023’ün ikinci yarısından sonra uygulanan sıkı ekonomi politikalarıyla yeni bir döneme girdik. Yüksek enflasyon nedeniyle personel, malzeme ve enerji gibi kalemlerinde fiyat artışları yaşandı. Bunların yanı sıra; çiftçilerin krediye ulaşma konusunda yaşadığı sıkıntılar nedeniyle 2024 yılında traktör sektöründe genel bir küçülme yaşanacağını düşünüyorum. Yurt dışı markamız ArmaTrac ile bu yıl ihracata daha çok odaklanmayı hedefliyoruz. Traktör satışlarımızın da geçtiğimiz yılla aynı seviyelerde gerçekleşmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    EURO 5 MOTORA 200 MİLYON LİRALIK YATIRIM

    Erkunt Traktör olarak Ar-Ge’ye de özel bir önem verdiklerinin altını çizen CEO Tolga Saylan sözlerine şöyle devam etti: “Erkunt Traktör olarak çiftçilerden aldığımız geri bildirimler ve saha çalışmalarının da etkisiyle ar-ge yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Yıllardır hayalini kurduğumuz yerli motoru ‘eCapra Engine’ markasıyla sektöre kazandırdık. Yeni markamız eCapra Engine, kendi motorumuzu ve bu motor ile kendi traktörlerimizi üretmek adına başlattığımız ve uzun yıllardır hayalini kurduğumuz bir projenin nihai bir sonucudur. Motorda dışa bağımlı Türkiye için devrim niteliğinde bir adım attık. Üretimine Ankara’daki fabrikamızda başladığımız tüm ürün portföyünü kapsayacak yeni motor ailemiz, saha ihtiyaçlarına ve emisyon kurallarına göre gereken değişiklikler yapılabilecek şekilde çok esnek ve uyarlanabilir bir tasarıma sahip. Geçtiğimiz yıl, yerli üretim motor markası olan e Capra motorlu Stage 3B emisyona sahip yeni ürünlerimizi ve sürüngen vitese sahip Meyveci Serisi’ni Egeli çiftçilerle buluşturmuştuk. AR-GE çalışmaları sonucunda bu yıl da Stage 4 emisyona sahip eCapra motorlu modeller görücüye çıkacak. 80 – 110 HP güç aralığında, Stage 4 emisyona sahip yeni modellerimiz; Lüks, E ve Büyük Lüks Seri’lerini kapsıyor. Nisan ayında da toplam 200 milyon TL.’lik yatırımla hayata geçirdiğimiz yeni motor üretim hattının açılışını yapacağız. Avrupa normlarına uygun Euro 5 motorları Türkiye’de üretecek olmanın gururunu yaşıyoruz”

    BHA

  • Türkiye’nin Köklü Tarım Makineleri Markası İzmir’de!

    Türkiye’nin Köklü Tarım Makineleri Markası İzmir’de!

     

    Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden Erkunt Traktör’ün CEO’su Tolga Saylan, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak ve  daha az iş gücüyle mevcut kaynakları işlemek için tarımda makineleşmenin öneminin arttığını söyledi.

    Fuar İzmir’de bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilecek olan Agroexpo’da Ege’ye özel ürünlerini sergileyeceklerini dile getiren Saylan, yılın ilk fuarıyla başlayan tarım sezonunun tüm çiftçilere hayırlı olmasını diledi.

    Ege Bölgesi’nin potansiyel açısından tarımın en önemli üretim alanlarından biri olduğuna dikkat çeken Tolga Saylan, “Erkunt olarak bu bölgeyi ve çiftçilerin değişen ve gelişen taleplerini yakından takip ediyoruz. Bayi ve servis teşkilatlarımız bölgede çok aktif çalışıyor. Hem yeni ürünlerimizi hem de bağ – bahçe ve seracılıkta en çok tercih edilen ürünlerimizi yakından incelemek ve görüşleriyle AR-GE çalışmalarımıza destek olmak isteyen çiftçilerimizi C holünde yer alacak standımıza davet ediyorum” diye konuştu.

    TÜM İŞLERİNİZİN ÜSTESİNDEN GELEN MODELLERİ YAKINDAN İNCELEYİN

    Fuar süresince sergilenecek modeller hakkında da bilgi veren Saylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Egeli çiftçilerin gözdesi olan Kısmet 58 E, yüksek performansıyla öne çıkarken yakıt cimriliğiyle de çiftçilerden tam not alıyor. Sahip olduğu yüksek manevra kabiliyeti sayesinde hem tarlada, hem de meyve bahçelerinde çiftçiye kolaylık sağlayan bu ürün, yurt dışında da yoğun talep görüyor. Ege’de hemen hemen çoğu meyve bahçesinin vazgeçilmezi arasında gösterilen Erkunt Meyveci Seri traktörler ise, 65 ila 95 HP arasında olan 5 ayrı modele sahip. 2024 yılının ilk fuarına yine Ege’nin uğuruna inanarak gideceğiz. Ayrıca, Egeli çiftçilerin istediği gibi küçük beygir segmentinde yeni bir ürünümüzü de bu fuarda çiftçilerimizin beğenisine sunacağız”

    Saylan şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl, yerli üretim motor markası olan e Capra motorlu Stage 3B emisyona sahip yeni ürünlerimizi ve sürüngen vitese sahip Meyveci Serisi’ni Egeli çiftçilerle buluşturmuştuk. AR-GE çalışmaları sonucunda bu yıl da Stage 4 emisyona sahip eCapra motorlu modeller görücüye çıkacak. 80 – 110 HP güç aralığında, Stage 4 emisyona sahip yeni modellerimiz; Lüks, E ve Büyük Lüks Seri’lerini kapsamaktadır.  Bunların yanı sıra; küçük bahçeler, hobby bahçeciliği, nakliye işleri ve otelcilik hizmetlerinde kullanılmak üzere tasarlanan, 26 HP güce sahip yeni ürünümüz Misket 26B’yi İzmir Fuarı’nda tanıtacağız”

    TÜRKİYE’NİN KÖKLÜ TARIM MAKİNELERİ MARKASI İZMİR’DE!

    Çiftçilerden aldıkları geri bildirimlerin Erkunt için çok önemli olduğuna vurgu yapan Tolga Saylan, şu bilgileri verdi: “Katıldığımız fuarlar, tarla denemeleri ve müşteri ziyaretlerinde, gündeme gelen her konu bizim için çok kıymetli. İzmir Fuarı da bu amaca hizmet eden en büyük platformlardan biri olduğu için çiftçilerimizin sesini yakından duymak ve onlarla yüz yüze iletişim kurmak, AR-GE Merkezimizin mühendislerine yeni projelerde ilham oluyor. Çiftçilerimize kapsamlı hizmet sunabilmek için aynı zamanda tarım ekipmanları markamız olan Hisarlar Tarım Makineleri standımız da hazır. Bu fuarda sergilenecek olan makinelerimiz, Egeli çiftçilerimiz tarafından yıllardır denenmiş ve beğenilmiş seçili ürünlerden oluşturuldu”

    Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de, yerli ve yabancı 19 traktör markasının bulunmasının pazardaki hızla artan makine ihtiyacını da kanıtladığını belirten Saylan, “Erkunt Traktör, bu büyük pazara 2003 yılında girmiş ve Türkiye’nin ilk yerli tasarım traktörünü 2004 yılında hattından indirmiş bir marka. Kısa süre içinde bu rekabetçi pazarda yükselen Erkunt Traktör, birbirinden çok farklı arazi yapıları, tarım ürünleri ve iklim çeşitliliğine sahip bu topraklarda adeta her işe ayrı bir traktör modeli tasarlıyor” ifadesini kullandı.